Rekortmen dalgıç, 40 kiloluk akyayı böyle avladı Rekortmen dalgıç, 1,7 metre boyunda ve 40 kilo ağırlığında akya avladı 40 kiloluk akya ile 1 buçuk saat mücadele etti Çanakkale’de tüpsüz olarak, zıpkın ile 20 metre derinlikte serbest dalış yapan rekortmen dalgıç Müjdat Turan (49), 40…
Rekortmen dalgıç, 40 kiloluk akyayı böyle avladı
Rekortmen dalgıç, 1,7 metre boyunda ve 40 kilo ağırlığında akya avladı
40 kiloluk akya ile 1 buçuk saat mücadele etti
ÇANAKKALE – Çanakkale’de tüpsüz olarak, zıpkın ile 20 metre derinlikte serbest dalış yapan rekortmen dalgıç Müjdat Turan (49), 40 kilogram ağırlığında 1 metre 70 santim boyunda akya balığı avladı. Nefes kesen av anını su altı kamerasıyla kaydeden Turan, kendisini 1 kilometre sürükleyen akya ile 1.5 saat mücadele etti.
Boyundan büyük, kilosundan daha ağır trofe avlarıyla sosyal medya fenomeni olan rekortmen dalgıç Müjdat Turan, dalış elbiseleri, gözlük, şnorkel ve zıpkınıyla geçtiğimiz günlerde Kepez burnu plajı açıklarında boğazın derin sularına daldı. Dipte ağaşon tekniğiyle avını bekleyen Turan, 20 metre derinliğe yaptığı dalışta, dev bir akyaya atış yaptı. Turan, vurduğu 40 kilo ağırlığında ve 1 metre 70 santim boyundaki dev balığı yorarak kıyıya çıkarabilmek için yaklaşık 1.5 saat mücadele etti. Havanın çok rüzgarlı olması ve kuvvetli bir akıntı bulunmasına ve balığın da kendisini 1 kilometre sürükleme çabasına rağmen gösterdiği direnç ve tecrübesiyle dev akyayı kıyıya getirdiği anları anlattı.
Akya’yı vurduğu anları ve o amansız mücadelesini saniye saniye kaydetti
Dalgıç Müjdat Turan, 20 metre derinlikte zıpkınıyla bir akya sürüsüyle karşılaştı. Zıpkınıyla ses çıkaran Turan, kendisine doğu gelen sürü içindeki bir akyayı zıpkınla vurdu. Ardından kendisini sürükleyen akya ile zorlu bir mücadele başladı. Yaklaşık 1.5 saat süren mücadele sonrası Turan akyayı kıyıya çıkardı. Balığı zıpkınla avlayan Turan, bu anları da su altı kamerasıyla kaydetti.
“Zor bir avdı”
Kepez Burnu plajı açıklarında 20 metre derinliğe daldığını belirten dalgıç Müjdat Turan, “Daldığımızda sabah suyu dediğimiz, saat 08.00 sıralarıydı. O saatlerde hayvan yayılıma geliyor. Daldıktan sonra beklerken balık sürüsü yanıma geldi. Kalabalık bir sürüydü. İçlerinden en irisi korkusuzca zıpkınımın ucuna kadar yaklaştı. Bir ara tereddüt ettim. Çünkü daldığım bölgede çok akıntılar vardı. Ama yine de içimdeki avcıya dur diyemedim. Zıpkınımın tetiğini ezdim. Ondan sonra süreç çok hızlı başladı. Balık beni yaklaşık 1 kilometre açıklara kadar sürükledi. Gemi yoluna yakın bir yerdeydik. Altımda herhalde 70-80 metre su vardı, Kapkaranlık sular. 1,5 saat beni açık sularda sürükledi. Daha sonra Dardanos açıklarına akıntılarla orada bir koya düştüm. Balığı kıyıda kucakladığımda ne kadar büyük olduğunu fark ettim. Gerçekten onların dünyası, bizim dünyamız değil. Onlar orada güçlü, biz güçsüzüz. Onun gücünü orada hissettim. Beni saatlerce sürüklediğinde çok şeyler geçti açıkçası. Çünkü tehlikeli sular. Gemi yolu var. Tekne trafiği var. Her an ne olacağını bilemeden bir bilinmezliğe doğru gittim. Ama tabi bunları yaparken 30 yıllık tecrübemin de bana birçok şey kattığını gördüm. Sonuçta trofeyi kıyıya çıkarmayı başardım. Yaklaşık 1 metre 70 santim boyunda. Boyum kadar bir balık. 40 kilo ağırlığında. Zor bir avdı” dedi.