Enerjiilan adlı internet sitesi tarafından, bazı köylülere, enerji üretim santrali kurulması planlandığı, halkın tarlalarını satarak ya da kiralayarak bu fırsatı değerlendirebilecekleri yönünde mesaj atıldı. Hatta mesajda, köylülerin tarlası karşılığında, kurulacak enerji üretim santraline ortak bile olabileceği ifade edildi.

Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü ve Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, söz konusu mesaja tepki gösterirken, köylülere tarlalarını ve meralarını satmaması çağrısında bulundu.

“TARLANI VERİRSEN ORTAK OLABİLİRSİN”

“Bilgilendirme” başlıklı, yöredeki bazı yurttaşlara ve emlakçılara giden mesajda, enerji yatırım firmalarının, enerji üretim santrali kuracakları Çanakkale’de, Ayvacık ve Korubaşı Köyü çevresinde tarla arayışında oldukları ifade edildi. Yurttaşların mülklerini yatırım firmalarına satabileceklerinin söylendiği mesajda, “Şahsınızda ve çevrenizde satılık ya da kiralık tarla olması durumunda www.enerjiilan.com adresine ilan ekleyerek enerji yatırım firmalarına satabilirsiniz. Arazinizi kullandırma karşılığında dilerseniz hiçbir tutar ödemeden, kurulması hedeflenen enerji üretim santraline ortaklık kurabilir ya da kiralık verebilirsiniz” denildi.

TARIM VE ORMAN ALANLARI, MERALAR ENERJİ ŞİRKETLERİNİN HEDEFİNDE

Çanakkale bölgesinde, metalik madencilik projeleri ve termik santrallerin ardından son yıllarda “yenilenebilir enerji” adı altındaki projeler de dikkat çekiyor. Rüzgar enerji ve jeotermal enerji santrallerinin yoğunlukta olduğu Ayvacık-Ezine bölgesinin kırsal kesimlerinde, köylünün tarlaları, meralar ve ormanlık alanlar enerji şirketlerinin radarında bulunuyor. Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü ve Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, “Bölgemiz için çok sayıda yenilenebilir enerji adı altında Jeotermal (JES) ve rüzgar enerji santralleri (RES) ruhsatı verilmiştir. Yatırımlar son hızla devam etmektedir. Ayvacık-Ezine bölgesinde hali hazırda çalışan dört adet jeotermal enerji santralı bulunmakta olup yeni projelerin de ihale ya da Çevre Etki Değerlendirme süreçleri içinde olduğu bilinmektedir. RES projelerini ise artık takip edemez durumdayız” dedi.

“KARABURUN’DA ORMAN BÜTÜNLÜĞÜ BOZULDU”

Yerleşim yerinin yakınlarında, tarım alanlarında, meralarda, ormanlık alanlarda ve neredeyse rüzgara hakim tüm tepelerde RES türbinleri ile karşı karşıya kalındığını ifade eden Doğan, “JES, RES gibi yenilenebilir enerji yatırımları da ekolojik denge üzerinde ciddi etkilere yol açmaktadır. Aydın, Manisa, Denizli’de JES’lerin tarım alanlarını yok ettiği, su kaynaklarını kirlettiği bilinmektedir. Karaburun Yarımadası da sayısız RES projesinden etkilenerek dağları, tepeleri delik deşik olmuş, orman bütünlüğü bozulmuştur. Bizler de bu projelere karşı mücadele ediyor, davalar açıyoruz” diye konuştu.

“KÜMÜLATİF ETKİ DEĞERLENDİRİLMELİ”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bölgede daha fazla ruhsat vermemeye, olan ruhsatları gözden geçirmeye çağıran Doğan, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı tüm bu projelerin kümülatif-toplam etkisini değerlendirerek Stratejik Çevresel Etki Değerlendirmesi yapmaya çağırıyoruz. Bölgemizin de bu sayısız enerji projesinden daha fazla olumsuz etkilenmesini istemiyoruz. Bölge halkımızı, köylülerimizi tarım alanlarını ve arazilerini enerji şirketlerine satmamaya davet ediyoruz. Aksi durumda bölgenin tarım alanları daha da azalacak ve mevcut alanlar, su kaynakları ve havamız daha da kirlenecektir. Bölgede daha fazla RES, JES, biyokütle santrali istemiyoruz” ifadelerini kullandı.